Bu çizimi ablama gösterdiğimde ilk tepkisi bu olmuştu. "Ay senin için kararmış be..." demişti ama beğendiğini belirten bazı beyanlarda da bulunmuştu. Bu söz kalmış aklımda ama nedense:) İçim tamamen kararmış mı bilemiyorum ama bunu çizdiğim sıralarda delirmenin eşiğindeydim. Ajansa gidip saatlerce hiçbirşey yapmadan oturmak bünyede olumsuz etkiler yaratıyormuş onu anladım. Psikolojisi bozuluyor insanın. Bilgisayarın başında oturup "Hadi bi iş çıksın bee... Acil bi sipariş falan gelse şöle mis gibi ohh" türünden duyanı korkutacak düşüncelerle sürekli mailleri kontrol eden bir insana dönüşmüştüm. Şuur kaybı yaşadığım nöbetlerden birinde karalamışım bunu da... Neyse ki artık bitti o günler ve normale döndüm. Sanırım... Evet evet... "Hayat sevince güzel, sevince mutlu günler. Bir taşı kelebeği bir kuşu sevin yeter. lay lay lay la la lay..."
10 Eylül 2006
Senin İçin Kararmış
Bu çizimi ablama gösterdiğimde ilk tepkisi bu olmuştu. "Ay senin için kararmış be..." demişti ama beğendiğini belirten bazı beyanlarda da bulunmuştu. Bu söz kalmış aklımda ama nedense:) İçim tamamen kararmış mı bilemiyorum ama bunu çizdiğim sıralarda delirmenin eşiğindeydim. Ajansa gidip saatlerce hiçbirşey yapmadan oturmak bünyede olumsuz etkiler yaratıyormuş onu anladım. Psikolojisi bozuluyor insanın. Bilgisayarın başında oturup "Hadi bi iş çıksın bee... Acil bi sipariş falan gelse şöle mis gibi ohh" türünden duyanı korkutacak düşüncelerle sürekli mailleri kontrol eden bir insana dönüşmüştüm. Şuur kaybı yaşadığım nöbetlerden birinde karalamışım bunu da... Neyse ki artık bitti o günler ve normale döndüm. Sanırım... Evet evet... "Hayat sevince güzel, sevince mutlu günler. Bir taşı kelebeği bir kuşu sevin yeter. lay lay lay la la lay..."
20 Haziran 2006
18 Şubat 2006
07 Şubat 2006
04 Şubat 2006
29 Ocak 2006
24 Ocak 2006
Rahatlamak/Ease
"En büyük mutluluk, çekilen sıkıntıdan sonra gelendir" lafını duymuştum biyerde ya da buna benzer birşeydi işte herneyse. Ders esnasında çişinin geldiğini farkediyorsun ama bakıyorsun zaten 10 dakika sonra bitecek ders. Çıkınca yaparım diyorsun. Ders bitiyor arkadaşlarınla birlikte çıkıyorsun sınıftan. Zaten ders esnasında sessizce süren geyik gürültü kirliliği boyutlarına ulaşarak devam ediyor. Tabi bu sırada çiş miş kalmıyor. Nasıl oluyorsa artık bir şekilde kendini unutturuyor. Bahçede kahve falan içiyorsun sanki lazımmış gibi. Geyik bitimine doğru yavaştan dağılmaya başlıyor herkes evine. Sen de okuldan çıkıp otobüs durağına gidiyorsun. İşte burası çok kritik. Sinsi çiş hemen "ben burdayım" demiyor. 10 dakika falan bekliyor sonra dan diye geliyor hem de eskisinden daha etkili biçimde. Şimdi okula geri gitsen olmaz bu kadar beklemişin birazdan gelicek otobüs. Bi kaçarsa bi daha gelmez. "Tutarım ben bunu eve kadar" diye gaza geliyorsun. Bundan sonrası eziyet... Köprü trafiğine bildiğin bütün küfürleri sayıyorsun içinden. Hatta çaresizliğin verdiği bir yaratıcılık olsa gerek yeni yeni küfürler üretiyorsun. "Buraya kadarmış ben bırakıyorum abi. Milletin üstüne işesem döverler mi acaba hahah" diye saçmalamaya başlıyorsun bir yerden sonra. Bu safhada çiş beynine tesir etmeye başlamış oluyor. O dakikadan sonra ineceğin durak var sadece aklında. Kitlenmiş bir şekilde camdan bakıyorsun. Ve o durak! Hiç bu kadar güzel olmamıştı. Otobüsten uçarak iniyorsun ve eve koşarken "ulan olimpiyata katılacak adamım" diye düşünmekten de geri kalmıyorsun. Eve ulaştıp pantolonunu indirdikten sonrası ise tam bir huzur anı. Gözlerin kapanıyor, dudakların aralanıyor hafifçe ve bıraktığın nefesle bir "oh" nidası çıkıveriyor...
Pinokyo / Pinocchio
Şişman / Fat
19 Ocak 2006
16 Ocak 2006
Dondurmayı Seviyorum / I Love Icecream
Kışın neden dondurma yenmez ki? Küçükken babam "kışın dondurma yenmez hasta olursun" derdi. Burda aydınlatılması gereken şeyler var bence. Yani dondurma yediğim için mi hasta oluyorum? Eğer öyleyse yazın da olurum o zaman. Yok eğer soğuk havadan dolayıysa dondurmanın suçu ne?
Lütfen dondurmaları sevelim ve koruyalım.
13 Ocak 2006
Gerizekalı / Idiot
11 Ocak 2006
Çok Yalnızım / I'm So Lonely
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)